
Şahsi Duyuru
ŞAHSİ DUYURU
ÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Sayfada çalışmayan linkler olursa güncellenecektir. Kanıt niteliğinde çok sayıda belge paylaşılmıştır. Duyuru sayfası haftalık olarak güncellenecektir. Sitemizde yaşanan teknik bir sorun nedeniyle geçici süre için tüm belgeleri WeTransfer üzerinden RAR dosyası olarak klasör halinde paylaştık. Klasörü cihazınıza indirdiğinizde içindeki 450'den fazla belgeye ulaşabilirsiniz. Bu belgelere her hafta ekleme yapılacaktır. Konuşma kayıtları, resmi mahkeme evrakları, bankalardan alınacak ek evraklar da kısa sürede eklenecektir. Daha kolay erişebilmeniz için her belgeyi ayrı ayrı kategorize ederek yeni linklerle sunacağız. Paylaşılan tüm bu bilgi ve belgeleri, avukatınızla paylaşabilirsiniz. Bilgilendirmeler ve yeni evrak yüklemeleri haftalık olarak yapılacaktır. İade süreçleri, hukuki süreçlerin ardından yeni çalışmalar neticesinde güncel kur üzerinden ve kesintisiz olarak devam edecektir.
İade işlemi yarım kalan konuklarımıza yardımcı olacağız. Ancak hukuki süreçler ve firmamızın operasyonlarının durması nedeniyle bu süreç uzun bir zaman alacak. Bu konuda hassasiyetle çalışacak ve kalan iadeleri, güncel kur üzerinden ileteceğiz. İade işlemlerinin devam etmesi için yeni kaynak çalışmaları ve gelir projeleri üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmalar ve kanıtları, düzenli olarak web sitemizde duyurulacaktır.
Bu duyuruyu, Pozitif Turistik Servis Hizmetleri’nin iki eşit yetkilisinden biri olarak şahsım adına yapmaktayım.
Firmamız, yıllardır birçok başarılı yurt dışı gezisine imza atmıştır. Geçen sene çok ciddi bir sıkıntı yaşadık ve firmamız geri dönülemez derecede zararlı bir noktaya vardı. Yaşadığımız bu sıkıntıların nedenlerini ve sonraki süreçleri incelemek için lütfen buraya tıklayınız.
Bu süreçte, iade işlemleri için konuklarımıza yardımcı olurken, ortağım ve arkadaşım Adem Bekdemir tarafından ciddi bir suçlamaya maruz kaldım ve şirketimizin geri dönülemez zararlı bir yola girişi bu şekilde başladı.
Yıllardır birçok başarılı tura imza attık. İstisnasız her yolcumuz, bizle çalışan her rehberimiz, her sürücümüz sağ olsunlar benden memnun kaldılar. Bunları söylemek doğru değil ama süreç ciddi bir noktaya geldiği için paylaşmak durumundayım. Sayısız konuğumuza yardımcı oldum. Gençlerden, yeni evlenen çiftlere kadar birçok kişiye özel indirimler sağladım. Ücretsiz gezdirdiğimiz gençler oldu. Her sorunu olanla ilgilendim.
Piyasada firmalar fahiş fiyatlarla tur yaparken, 13 bin lira gibi düşük bir fiyata, hem de TL sabitlemesiyle turlar sundum. O yaz 4 ay üst üste o fiyattan turlar çıkardık. Yüzlerce yolcumuz o yaz mutlu oldular. Birçoğu ile hala görüşmekteyim.
Çok sayıda gezi yaptık ve neredeyse hiç kazanç elde etmedik. Hatta zararlarımız oldu. Çünkü düşük ücretler aldık. Düşük ücretlere rağmen ek indirimler yaptık. Yetersiz katılımcı ile turlar çıkardık. Bu zararları da daha çok çalışarak ve zaman zaman da kişisel krediler kullanarak karşıladım.
Örneğin pandemi sonrası büyük Avrupa turumuzda sadece 16 yolcu vardı. Otobüs ise 48 kişilikti. Mevcut süreçte 30 yolcunun altında kaldığımız her durumda ciddi bir zarar söz konusuydu. Ancak o 16 kişi hayal kırıklığı yaşamasın diye binlerce Euro zararı üstlenip o geziyi gerçekleştirdik. Şahidi o 16 konuktur. Fas’a yaptığımız 3 kişilik veya Londra’ya yaptığımız 4 kişilik turlar da vardı. Açıkçası bunu bizden başkası da yapmazdı. Ticari olarak yaptığımız şey mantıklı değildi. Ama önceliğimiz her zaman insan ilişkileri oldu. Dürüst ve faydalı bir iş yapmak istedik.
Geçen sene turlarımız iptal oldu. Randevular açılmadı, vize işlemleri yetişmedi. Bu nedenle maalesef yeşil pasaportlu konuklarımız da mağdur oldu. Zincirleme bir süreç başladı. Konuklarımız doğal olarak tepki gösterdiler. Hak verdik. Yardımcı olmaya çalıştık. Yapımız gereği her zaman nazik bir üslup kullandık. Bize hakaret edene, bizi tehdit edene bile nazik yaklaştık. Belki de bu derecesi biraz abartılı olabilir. Ama yapımız buydu.
Bizim bu nazik ve ılımlı duruşumuz çeşitli konuklar tarafından suistimal edildi. Birçok konuğumuz anlayışlı ve nazik davrandılar. Haklarını ödeyemeyiz. Ancak suistimal eden kişiler de oldu ne yazık ki. Sözleşme kapsamındaki iade süreçlerimize uymadılar. Ofisimizi basanlar oldu. Şahsi hesaplarımıza tehdit ve küfür mesajları atanlar oldu. Ofiste arkadaşımızı darp ettiler. Sosyal medyada şikayetler yazarak bizi psikolojik baskı altına almaya çalıştılar. Bunu yapanlar aslında 12 – 13 kişilik bir gruptu. Kendilerine yardımcı olacağımızı her zaman söyledik. Çünkü o tarihte zaten sırayla iade işlemi yapıyorduk. İşlemlerin belgelerini de gösterdik ve sıralarını beklemelerini rica ettik. Ancak buna uymadılar.
Bu tacizler doğrultusunda ortağım Adem Bekdemir bu stresli süreci kaldıramadı ve bana iftira atarak Fas’a gitti. Zaten aramızda ne yazık ki halihazırda devam eden kişisel sorunlar vardı. Ben bu kişisel sorunları asla işimize karıştırmadım. İşimi yapmaya devam ettim. Ancak o beni ve şirketi hedef göstererek yanıltıcı bir paylaşım yaptı. Ardından şirketin tasfiyesi için dava açtı ve telefonunu kapatarak Fas’a gitti.
Bir şirket yetkilisinin böyle bir paylaşım yapması, tüm konuklarımızı doğal olarak kötü etkiledi. Kulaktan kulağa yayılan bu algı, sistematik şekilde onlarca şikayete sebep oldu. Yolcularımız daha da endişelendi. Birçok kişi turunu iptal etti. Ofiste de, telefonda da herkese durumu anlatmaya çalıştık. Bir yere gitmemiştik, ofisimiz açıktı, iade işlemlerimiz o tarihte de devam ediyordu. Hepsinin evrakını sunduk güvence olması nedeniyle. Ama bu toplu endişeyi gideremedik maalesef.
Sonuçta ortada sonlandırılamayacak kadar ciddi bir sorun yoktu. Ağustos, Eylül, Ekim aylarında özellikle vizesiz Japonya, Fas, Mısır gibi programlarımız gerçekleşecek ve zararlar temin edilecekti. Ama yayılan bu yanıltıcı paylaşım nedeniyle yolcularımızın birçoğundan iptal talebi aldık. O turlarda yetersiz sayıya düştük. Mevcut ekonomik süreç nedeniyle bu defa yetersiz katılımcı ile turu çıkarma esnekliğimiz de yoktu.
Özetle hepsi üst üste gelince iflas noktasına geldik. Ama ben bunu asla tercih etmedim. Hep bir çözüm üretmeye çalıştım. Yoluma defalarca engeller çıktı. Tek başıma çalışmak durumunda kaldım. Hem kalan iade süreçleri için kaynak aramaya, hem hukuki süreçlere, hem sosyal medyaya, hem de katılımcıların iletişimlerine yetişmeye çalıştım. Tüm bunları tek başıma yaptım. Çünkü ekip arkadaşlarımıza da aylık ödeme yapma imkanımız kalmamıştı. Ortağım ise Fas’a gitmiş, altı ay boyunca ortalarda görünmemişti.
2024 yılında bu iptallerin hemen öncesinde firmamızın bir İspanya – Portekiz, bir Büyük Britanya, üç Mısır turu gerçekleşti. Yani biz zaten o dönemde de aktif olarak tur yapıyorduk. Bu turlarımızda da operasyonel bazı sıkıntılar çıktı ve bu sıkıntılar nedeniyle turlar esnasında milyonlarca liralık zarara uğradık.
Peki ben bu süreçte ne yaptım?
2024 yılında rahmetli babamdan miras kalan dairemi sattım. Satıştan gelen parayı şirketin zararları ve iadeler için kullandım. Kendi adıma Enpara ve Akbank’tan iki adet ihtiyaç kredisi kullandım. Bununla da yetinmeyip, konuyla hiçbir ilgisi olmayan annem adına Garanti ve Akbank üzerinden iki adet ihtiyaç kredisi kullandım. Bunları da turlar ve iadeler için kullandım. Şirketin zararı çok ciddi seviyedeydi. Çünkü organizasyon olarak 2024, en yoğun yılımızdı. Bunca yıldır yaptığımız toplam tur sayısına, tek bir yılda ulaşabilecektik. Yaşanan süreçler neticesinde ciddi bir zarar yaşadık. Ev param ve dört kredim ile cebimden milyonlarca lirayı şirkete aktardım, yolcularımız için kullandım. Tüm bunların belgeleri ve kanıtları mevcuttur. Birçok duruşmada da bunları mahkeme heyetlerine sundum. Burada da sizle paylaşıyorum.
Tüm bu süreçlerde şirkete aktardığım ve kişisel kartlarımdan şirket için kullandığım para tutarı yaklaşık 5.393.000 TL.
Ev satışından gelen ödemelerin dekontları için tıklayınız.
Şirkete aktardığım paraların dekontları için tıklayınız.
Kullandığım kredileri bankalara geri ödeyemedim. Çünkü elime geçen her kuruşu, yolcularımıza yardımcı olmak için kullandım. Bu nedenle de bankalar beni hukuk firmalarına devretti ve icralık oldum. Kredi borçlarım, icraya devredildiği için %30 oranında arttı. Çok üst seviyede olan kredi puanım, 700'ün altına düştü ve en riskli kategorisine girdim.
İcraya yansıyan dosyalar için tıklayınız.
Düşen kredi puanım için tıklayınız.
Annem üzerinden yaptığım şirket desteği belgeleri için tıklayınız.
Her zaman gerçek verilerle ve belgelerle konuşmaya özen gösteriyorum. Çünkü konuklarımız doğal olarak güvenmiyorlar. Süreç uzadı ve bazı konuklarımıza henüz yardımcı olamadık. Bunun neticesinde yaşanan güven sorunlarını anlıyorum.
Yayılan yanlış bilgiler nedeniyle ve ortada kalan tek muhatap olduğum için hedef gösterildim. Şu ana dek yüzden fazla tehdit, hakaret, küfür mesajı aldım. Birçok konuğumuz benim dolandırıcı olduğumu düşündü. Bu şekilde ismim ve şerefim kirletildi. Çünkü ortada sadece ben vardım ve ben sorumluluk aldım. İnsanlar da sadece beni bulabildikleri için beni suçladılar.
Peki bu nasıl bir dolandırıcılık? Geçerli bir pasaportum ve vizem olduğu halde neden yurt dışına kaçmadım? Dolandırıcıysam, neden ev paramı ve çektiğim kredileri şirkete aktardım? Neden kendi kişisel kredilerimi bile ödeyemedim ve icralık oldum? Yolcularımıza vermek yerine her ay Akbank’a 20 bin lira ödesem, Akbank’la icralık olmazdım. İcralık oldum ve borcum dosya masrafları ile %30 oranında arttı. Dolandırıcı olsam neden kendimi böyle bir ek borcun altına sokayım. Bu ülkede yaşıyorum ve hiçbir yere gitmedim. Neden hesaplarımı bloke altına sokayım ve kredi puanımın dibe düşmesine izin vereyim? Son iki yıllık tüm hesap hareketlerimi mahkemeye sundum. Her şeyim kayıt altında. Kötü bir niyetim olsa, dekontlarını paylaştığımız şekilde yüzden fazla konuğa neden iade yaptım? Beyanlarıma değil, sadece belgelere bakarak bile herkese nasıl yardımcı olmaya çalıştığım ve kendimle ilgili her şeyimi feda ettiğim açıkça görülüyor.
Bu süreçte evlendim. Düğün yapmadım. Yeni eşya almadım. Kullanılmış eşyalar kullandım. Balayına gitmedim. Sadece işlerle ilgilendim. Temmuz ayında eşimle sadece 5 gün İtalya, 2 gün Hollanda ziyaretinde bulunduk. Bu ziyaretler esnasında da çalışmaya ve iade süreçlerine devam ettim. Hepsi evraklarda açıkça görülüyor.
Ayrıca bu toplam 7 günlük seyahat için bir kuruş bile ödeme yapmadım. Çünkü elime geçen her kuruşu yolcularımıza verdim. Hepsinin tarihi görülüyor. Hesap hareketlerimde her detay görülmektedir. Eşim o dönemde kendi Garanti Bankası hesabından kişisel kredi kullandı. Çünkü ona açık açık şunu söyledim. Şu aşamada bir kuruş bile harcama yapamam, şirketin iade süreçlerini yönetiyorum dedim. O da kredi kullanmak istediğini, bu şekilde daha rahat olacağını, krediyi de ailesinin ödeyeceğini söyledi. Kendi kararı olduğu ve kendi banka hesabını ilgilendirdiği için saygı duydum. Eski eşim, benle tanışmadan önce de aktif olarak seyahat eden, üç katlı evi ve arabası olan biriydi. Hukuki süreçler nedeniyle kendisinden izin alarak tüm bu varlıklarının belgesini de rica ettim.
Kendisinin kişisel mal varlığı belgeleri için tıklayınız.
Kullandığı kredinin sözleşmesi için tıklayınız.
Onunla çıktığımız bu kısa seyahat, benim hedef alınmama neden oldu. Bazı kişiler, onların parasını kullandığımı, benim yurt dışına kaçtığımı iddia ettiler. Kendilerine her türlü bilgiyi ve belgeyi sundum. Bu şekilde çıkarılan iftiraların ciddi zararlara sebep olacağını bildirdim. Ama başta ortağım Adem Bekdemir olmak üzere birçok kişi bu şekilde söylentiler yaydılar. Hiçbir zaman gizli kapaklı bir iş yapmadım. Öyle bir şey olsa eşimin fotoğraf paylaşmasına izin verir miydim? Ama kendi parası olduğu için ve ben de yolcularımız için maddi manevi her şeyimi feda ettiğim için bu konudaki açıklamaları yaptım.
Eşim, annem, teyzem, teyzemin eşi telefonla tehdit edildi. Yasa dışı paneller üzerinden numaralarına ulaşanlar oldu. Gece gündüz taciz mesajı atanlar oldu. Mafya ile tehdit edenler oldu.
Ama zaten herkese yardımcı olan bendim. Buna rağmen adım kirletildi. Kimseyi ayırt etmedim, yardımcı olmaya devam ettim. Psikiyatrik ilaçlara başladım. Kalp rahatsızlığı yaşamaya başladım. Evimi, tüm birikimimi kaybettim. Bankalarla icralık oldum. Banka hesaplarım aylardır bloke altında. Bir kuruş birikimim ve gelirim kalmadı. Eşimle boşanma sürecine girdim. Ev sahibimden iki adet ihtarname aldım. Şerefimle oynandı. Büyük emekler verdiğim şirketim iflasa sürüklendi. Ve tüm bunlara bir yalan sebep oldu. Ortağım Adem Bekdemir Fas’ta rahat günler geçirirken, ben burada dolandırıcı muamelesi gördüm. Üstelik yardımcı olmaya çalışan kişi ben olduğum halde. Hayat işte bu kadar garip.
Ben iade süreçlerinde varımı yoğumu satarken, Adem Bekdemir şirketin parasıyla kendisine 94 bin liralık bilgisayar aldırdı. Turlarımız için video hazırlayacağını söyledi ancak hiçbir içerik sunmadı o süreçte.
Yine aynı dönemde şirket kasasından 5.000 Euro ödenek aldı. Bu ödenek ile Fas’ta şirketimizin bir şube açacağını söyledi. Oradan güzel gelirler elde edeceğimizi söyledi. Kendisine bu yatırımı daha sonra yapmamızı, o süreçte her kuruşun değerli olduğunu, önce iade süreçlerimizi bitirmemiz gerektiğini bildirdim. Aramızdaki o tarihli konuşmalarda hepsinin kanıtı mevcut.
Ancak beni dinlemedi ve Fas’a giderek bir danışmanlık şirketi ile işlemlere başladı. Şirkette hiçbir yetkisi ve bilgisi olmadığını söyleyen ortağım, aslında her istediğini yapıyordu. Bundan sonraki süreçte Fas’taki yatırımla ilgili hiçbir bilgi ve belge sunmadı.
Geçen sene Temmuz ayında beni ve şirketimizi hedef alan paylaşımından sonra hemen Fas’a gitti ve altı ay ortalıkta görünmedi. Bu altı ayda Fas’ta ne yaptı, nasıl geçindi? Çağrıldığı ifadelere gitmediği için emniyet memurları ailesine ulaştı. Ailesi, emniyete verdiği ifadede oğullarının Fas’ta çalıştığını ve bu nedenle Türkiye’ye altı ayda bir geldiğini söylediler. Hepsi tutanaklarda mevcut.
Ocak 2025’de zorunlu olarak Türkiye’ye geri döndü. Çünkü Fas’ta tek seferde en fazla altı ay kalma hakkı bulunuyor. Zorunlu olarak döndükten sonra da yolcularımızı aleyhimde kışkırtmaya devam etti. Benim şirket hesabından kendi hesabıma para yolladığımı söyledi ve beni hedef gösterdi.
Gelen ölüm tehditleri için tıklayınız.
Adem Bekdemir'in yalan beyanları nedeniyle ilgili ulaşan konuşma kayıtları için tıklayınız.
Turlarımızda otel ödemelerinin bir kısmını seyahat öncesinde online olarak mail order sistemi ile yapıyoruz. Kalan ödemeyi de otele vardığımızda fiziksel kredi kartı ile yapıyoruz. Ayrıca turlarda kullandığımız büyük yolcu otobüslerimizin de düzenli olarak yakıt alışverişi, otoban ödemesi, otopark ödemesi oluyor. Bunlar için de kredi kartı kullanıyoruz.
Adem Bekdemir’in düşük kredi puanı nedeniyle, Garanti Bankası şirketimize ticari kredi kartı vermedi. Bu daha önce aramızda konuştuğumuz bir konuydu. Bu nedenle turlarda benim şahsi Enpara kredi kartımı kullandık. Kartımı kullanabilmek için de şirket hesabımızdan, benim Enpara hesabıma transferler yapmak durumunda kaldık. Şirket hesabından aktardığımız paralar, kartıma yatırıldı ve turlar için kullanıldı. Adem Bekdemir, bu durumu gayet iyi biliyordu ve haberi vardı. Buna rağmen bu detayları gizli tuttu ve sadece benim hesabıma para gönderdiğim kısmını paylaşarak beni hedef gösterdi.
İşin daha da ilginç bir kısmı var. Söz konusu kredi kartım, 2022 yılından bu yana Adem Bekdemir’de durmaktadır. Turlarda kendi kullanmıştır. Ayrıca tur dışında da Ankara’daki kişisel yaşamında yine bu kartı defalarca kullanmıştır. Yani kartımı hem turlarda kullandığı halde, hem de gündelik hayatta kendi kişisel harcamaları için kullandığı halde bunları gizlemiş, sanki şirketin parasını ben harcıyormuşum gibi göstermiştir. Çok şükür ki her şeyin bir resmi evrakı var.
Kartımdan yapılan şirket harcaması yaklaşık 4.217.000 TL(2024 yılı hariç) tutarında. 2024 yılında yapılan şirket harcamalarını da ekleyince bu tutar beş milyon liranın üzerine çıkmaktadır. Hesap ekstrelerinde ödeme yapılan otellerin ismi, vize başvuru merkezlerinin ismi, yakıt alınan tesislerin ismi açıkça görülmektedir.
Adem Bekdemir’in, benim kişisel kredi kartımı kullanarak yaptığı harcamalar ise 404.000 liranın üzerindedir. Onun kişisel harcamalarını da ekstrelerde özel olarak işaretledim. Yani görüldüğü üzere şirketin kaynaklarını keyfi olarak harcayan kendisidir. Ben ise ev satış paramı bile şirkete veren kişiyim. Ama günün sonunda o masum, ben ise dolandırıcı olarak adlandırıldım.
Mayıs 2025 itibariyle yine Fas’a seyahat etmiş durumda. Şirket kaynakları ile orada bir yatırım yaptığı ortada. Bu süreçte geçimini nasıl sağlıyor? Peki şirketimizin uzantısı olması gereken bu yatırım neden şirketimize katkı sağlamıyor? Orada bir gelir elde ediliyorsa, neden bu gelir burada iade bekleyen katılımcılarımıza aktarılmıyor?
Tüm bu belgeleri mahkemelere sundum. Bazı konuklarımız bana dava açtılar. Gerekli savunmaları verdim. Hepsinden beraat edeceğime inancım tam. Çünkü hukuk ve yasalar bunu söylüyor. Her hareketim kayıt altında. Her beyanımı resmi belgelerle kanıtlıyorum. Buna rağmen, hala o dava açan konuklarımızın girdiği mahkeme masrafları için kendilerine üzülüyorum. Çünkü ben zaten onların hak edişlerini almaları için çabalıyorum. Onlar ise bana dava açıyorlar. Herkesin kararına saygılıyım. Bunu defalarca bildirdim. Ben de hukuki hakkımı kullanarak kendimi savunmak durumundayım. Tek yaptığım şey yardımcı olmak ve buna rağmen haksız yere suçlanıyorum.
Yazdıklarıma inanmayan veya oyalama olarak görenler var. Bana hala nefret kusanlar var. Bu durum beni gerçekten üzüyor. Kimse kimseye inanmak zorunda değil tabii ki. Ancak ortada belgeler var. Benim tüm varlığımı yolcularımız için feda ettiğim, bu evraklarda görülüyor. Kendime bir kuruş ayırmadığım, sırf bu yüzden bankalarla icralık olduğum açıkça görülüyor. Kimsenin bir kuruşuna haksız yere hayatım boyunca dokunmadım. Yıllardır nasıl biri olduğum ve nasıl iş yaptığım herkes tarafından biliniyor. Bu saatten sonra da değişecek değilim.
Hala kalan iadeler için tek başıma çalışıyorum. Avukat arkadaşım da, yakın çevrem de bana şunu söylüyor: Neden hala sen çalışıyorsun, borcun yarısından çoğunu zaten sen ödedin, kalanını da Adem’in üstlenmesi gerek. Siz ortak değil miydiniz? O Fas’ta keyif çatarken sen burada hem tehdit ediliyorsun, hem de yardımcı olmaya çalışıyorsun hala.
Bunu çok defa duydum. Haklılar da. Ama ben kimseye arkamı dönemem. Adem Bekdemir’in tüm bu sorumluluklardan kaçmak için bu yanlış bilgileri yaydığı ve ortadan kaybolduğu belli. Şirketin tasfiyesini de bu yüzden istedi. Ortaklıktan çıkmak ve çıkarken de hisse bedeli olarak 250 bin lira almak istedi. İfadesinde de şirketin %50 hissesini benden alırken 250 bin lira ödediğini bildirmiş. Şimdi de hem bu 250 bin lirayı istiyor, hem de ortaklıktan çıkarak bu iade süreçlerinden kurtulmak istiyor.
O zaman gerçeklere bakalım. Şirketin %50 hissesini kendisine 2022 yılında devrettim ve devir esnasında bir kuruş bile talep etmedim. Bu %50 hisse için bana bir kuruş bile ödeme yapmadı. Çünkü arkadaştık ve sözüm vardı. Hiçbir bedel almadan, bu firmanın yarı yetkisini ona devrettim.
Şirketi eski sahiplerinden 180.000 lira karşılığında satın aldım. Bu 180 bin lirayı kendi başıma toparladım. Şirketin 50 bin lira olan sermayesini 500 bin liraya çıkardım. Sonra da Adem Bekdemir’e bedavaya %50 hisse devrettim.
Zaten ikimizin de banka hesap hareketlerinden bana bir kuruş ödemediği açıkça görülüyor. Buna rağmen mahkemede açıkça yalan beyan verdi ve 250 bin lira istedi. Aramızdaki fark işte buydu. Ben ev paramı, tüm hayat birikimimi gözümü kırpmadan insanlara yardımcı olmak için verdim. O ise bunca kişi iade beklerken hala kendisine 250 bin lira istiyor.
Sadece bana ödeme yapmamasını geçtim, şirket hesabına da bugüne kadar bir lira katkısı olmadı. Şirketin son üç yıllık hesap hareketlerine bakıldığında da şirkete cebinden para koyan tek ortağın ben olduğum açıkça görülüyor.
Şirketin hiçbir bilgisine erişimim ve yetkim yok diyor. Ancak sosyal medya hesaplarından tutun da bankacılık işlemlerine kadar her şeyde yetkisi var. Zaten resmi evraklarda da şirket yetkilisi olarak o görülüyor. İmza sirküleri de var. İsteyip de bilgi alamayacağı hiçbir kurum yok. Hiçbir şeye erişimim yok diye paylaşım yaptığı tarihte bile kendi avukatına şirket hesabından yaptığı ödemeler ortada. Bir yolcumuza göndereceğimiz 15 bin liralık iadeyi bile, o tarihte kendi kişisel avukatına gönderdi. Bunların hepsi evraklarda ortada.
Uzun zamandır sustum ve sadece insanlara yardımcı olmaya odaklandım. Ama işin ciddiyeti korkunç seviyelere geldi. Ölüm tehditleri alıyorum. Ailem tehdit ediliyor. Ben insanlara yardımcı olmaya çalışırken, ortağım tarafından yurt dışında keyif içinde yanlış beyanlar yayılmaya devam ediyor. Hayatım boyunca kimseye kin duymadım. Hayatımda hiçbir zaman intikam duygusu olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Olanlar dışında hiç kimse hakkında kötü konuşmam. Kimsenin arkasından iftira atmam. Sadece ve sadece insanlara yardımcı olmak için çalışıyorum. Sadece adalet ve hak için uğraş veriyorum. İadesini henüz alamayan konuklarımız için üzgünüm. Aylardır tek başıma elimden geleni yaptım. Bundan sonra da yapacağım. Ancak gerçekçi olmak gerekirse kalan işlemler için çok uzun bir zamana ihtiyaç var. Hukuki süreçler ve şirketin içinde bulunduğu durum her şeyi kısıtlıyor. Tüm bu süreçlerin ardından gerekirse farklı işler yapar, aylık gelirimi sırayla insanlara veririm. Başkaları gibi sırt dönmem. Şu kadarı benim payım, şu kadarı benim sorumluluğum demem. Kimseyi yarı yolda bırakmam. Bundan sonraki bilgilendirmeleri ve hukuki süreçleri buradan aylık olarak paylaşacağım. Hiçbir konuğumuzla herhangi bir tartışma içinde değiliz. Süreç uzadığı için ve önceki taahhütler yerine getirilemediği için konuklarımızın tepkilerine hak veriyoruz. Ancak bu konuda çalışmaya devam ediyoruz. Şirketimiz iflas konumunda olduğu için ödemelere devam edebilmemiz adına kaynak yaratmamız gerekiyor. Bu nedenle yeni projeler ve iş kolları üzerinde çalışıyoruz. Hem bunların oluşturulması, hem de mevcut hukuki süreçler nedeniyle bu işlemler ciddi bir zaman alacak. Bunu belirtmemiz gerekiyor. Saygılarımla bilgilerinize sunarım.