top of page

DUYURU VE BİLGİLENDİRME

İptal, İade ve Hukuki Süreçler Hakkında Bilgilendirmeler

Bu duyuru sayfası, Pozitif Turistik Servis Hizm. Tic. Ltd. Şti. ve tescilli markası Pangea Voyage'ın son 10 aylık süreçte yaşadığı süreçler hakkında bilgilendirme sayfasıdır.

Bu sayfada firmamızın bir yıllık süreçte yaptığı tüm iade işlemlerinin dekontları, şirket ortaklarının bu süreçteki tutumlarını gösteren resmi evraklar, şirketin hukuki süreci ile ilgili resmi evraklar ve sürecin devamı ile ilgili bilgiler paylaşılmaktadır. Paylaşılan tüm belge ve verileri, ilgili kurum ve kuruluşlara göstererek teyit edebilir, gerçekliğini kontrol edebilirsiniz.

DUYURU İÇERİĞİ

- İptallerin Nedeni

- Devam Eden İadelerin Aksama Nedeni

- Şu Ana Kadar Yapılan İadelerin Dekontları

- Şirket Ortaklarının Bu Süreçteki Tutumları

- Şirketin Hukuki Süreçleri

- Bundan Sonraki Süreç Hakkında Bilgilendirme

- Kişisel Beyan

İPTALLERİN NEDENİ VE DEVAM EDEN İADELERİN AKSAMA NEDENİ

Firmamız, kuruluş tarihinden bu yana 41 başarılı yurt dışı gezisi ve Türkiye içinde çocuk kampları gerçekleştirmiştir. Bu süreçte 1000'den fazla katılımcımız olmuştur. Tüm bu süreçte sadece tek bir resmi şikayet almış bulunmaktayız. 1 Mayıs 2024 öncesinde hakkımızda yapılan tek bir şikayet bulunmaktadır. Bu durum, yıllardır gezilerimizi nasıl hassasiyetle gerçekleştirdiğimizin göstergesidir. Evli çiftlere, öğrencilere, emeklilere, kısacası hemen hemen her talep eden misafirimize özel indirimler sunduk, her aşamada kendilerine yardımcı olduk.

Döviz kurunun hızla yükseldiği bir dönemde, tüm firmaların aksi davranışta bulunup sabit TL kampanyası ile 4 ay üst üste başarılı Avrupa turları düzenledik. Çünkü ticari beklentilerden önce insan ilişkilerine değer verdik. O dönem gezilere katılan 200'den fazla konuk bu durumun şahididir.

2024 yılı yaz döneminde ise ilk olarak Schengen vizesi randevularında ülke genelinde yaşanan sıkıntı nedeniyle iptaller yaşadık. Bu süreçte münferit olarak vize randevusu aldığımız konuklarımız oldu ama grubun çoğunluğu için müsaitlik bulunamadı. Katılımcılarımıza durumu bildirdik ve süreç hakkında seçenekleri sunduk. Ardından iade süreçlerine başladık. Yapılan tüm iadelerin dekontları, sayfanın ilerleyen kısmında paylaşılmıştır. Yetkili kuruluşlara teyit ettirilebilir ve gerçekliği kontrol ettirilebilir.

İade süreçleri devam ederken, bazı konuklarımız iadelerinin aynı gün içerisinde yapılmasını talep ettiler. Bunun operasyonel olarak mümkün olmadığını, bu yoğun süreçte işlemler için kısa bir süreye ihtiyacımız olduğunu belirttik. Konuklarımızın imzaladığı paket tur sözleşmesinde üç aylık iade süresi ibaresi bulunmaktadır. Her katılımcımıza bu sözleşmeyi iyi şekilde incelemelerini, mutabık kalırlarsa onay vermelerini bildiriyoruz.

Bu maddeye rağmen, çok daha kısa bir süre rica ettik ve iadelere başladık. Ancak söz konusu bazı konuklar, işi tehdit ve hakaret seviyesine çektiler. Bazı konuklar, devletin meslekleri gereği kendilerine sunduğu iş olanaklarını ve araçlarını, kişisel konuları için kullandılar ve bizi tehdit ettiler(Askeri personel olan konuklarımız, devletin çeşitli bilişim sistemlerini kullanarak bizi tehdit ettiler.). Kendilerini kurumlarına şikayet edebilirdik ancak bu yolu tercih etmedik. Sonrasında üzerimizde baskı kurmak amacıyla sosyal medyada bir şikayet ve olumsuz yorum kampanyası başlattılar. Kendileri ile tartışma içine girmedik. Sadece iade süreçlerine odaklanmıştık. Süreç boyunca sayısız hakaret, iftira ve tehdit durumuna karşı sadece çözüme odaklandık ve bu tarz suçlarda bulunan katılımcılara karşı bir hukuki işlem başlatmadık. Bu tavrımız, aslında büyük bir hata oldu ve sonrasındaki süreci etkiledi.

Şirketimiz iade süreçlerine devam ederken, Temmuz ayında şirket ortağı Adem Bekdemir, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yanıltıcı bir paylaşım yaptı ve süreçle ilgisinin bulunmadığını, hiçbir şirket işlemine yetkisinin ve erişiminin bulunmadığını iddia etti. Şirket yetkilisinin bu gerçek dışı söylemi, tam anlamıyla süreci daha da zorlaştırdı ve hem iade bekleyen konuklarımızı, hem de gelecek aylardaki turlardaki yolcularımızı endişelendirdi, kaosa sürükledi. Adem Bekdemir, bu stresli süreçten uzaklaşmak adına ve yanlış yönlendirmelerin neticesinde bu tarz bir talihsiz açıklamada bulundu.

Bu açıklama sonrasında diğer şirket ortağı Olcay Kocabıyık'ın iade yapmadığını, tur paralarını kendisine alarak yurt dışına kaçma aşamasında olduğunu iddia eden bir şikayette bulundu. Adem Bekdemir, bu asılsız şikayetin ardından telefonunu kapattı ve Kuzey Afrika'nın Fas ülkesine gitti. Temmuz 2024 tarihinden Ocak 2025 tarihine kadar bu ülkede kaldı ve olaylardan uzak durdu.

Şimdi ise işin gerçek yönlerine göz atalım. (Burada sunacağımız bilgilerde beyanlarımıza inanmak istemeyen konuklarımız, sayfada sunacağımız belgeleri baz alabilirler.)

Adem Bekdemir bu şikayeti yapmadan ve sayfasında bu duyuruyu paylaşmadan önce firmamız iade yapmaktaydı. İade işlemleri, bu duyuru ve şikayetin yapıldığı tarihte de devam etmekteydi. Adem Bekdemir'in telefonlarını kapatarak yurt dışına gitmesinin ardından da iade süreçleri devam etti. İade dekontlarındaki tarihlerden bu durumu teyit edebilirsiniz.

Bu süreçte şirket ortağı Olcay Kocabıyık, beş günlük İtalya ve iki günlük Hollanda ziyaretlerinde bulundu.(Detayları bir sonrası kısımda belgeleri ile paylaşılacaktır.) Adem Bekdemir'in iddia ettiği gibi bir yurt dışına kaçma durumu olmadı. Şirketin ofisi, telefonları, sosyal medya hesabı aktif tutuldu. Bu süreçte tüm konuklara Olcay Kocabıyık tarafından bilgi verildi ve yine iade işlemleri Olcay Kocabıyık tarafından yapıldı.

Adem Bekdemir'in asılsız iddiaları sonrasında, konu ile alakası olmayan ve ağırlıklı olarak vizesiz turlarda bulunan birçok yolcu, turlarını iptal etmek istediler. Çünkü bir şirket ortağının bu şekilde açıklama yapması, ortada çok büyük bir tehlike olduğunu düşündürdü.

İşte bu paylaşım, bu süreçteki en büyük zarar oldu. Firmamız iade süreçlerine devam ederken, iade tarihini beklemeyip icraya başvuranlar, turlarını iptal edenler oldu. Ortaya çok büyük bir zarar çıktı ve üretim durduğu için zarar karşılanamaz oldu. Devam eden iadeler, bu nedenle bir noktada durmak zorunda kaldı.

Bu süreçte Olcay Kocabıyık, kişisel ev satışı ve kullandığı kişisel ihtiyaç kredileri ile şirkete destek olmaya çalıştı. Ev satışından gelen kaynak, kullanılan kişisel krediler ve bunların şirkete aktarılarak iadeler için kullanılması, ekte sunacağımız dekontlarda görülmektedir.

Şirket ortakları arasında bir hukuki süreç bulunmaktadır. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, Kasım 2024 tarihli duruşma sonrasında şirkete temsil kayyımı olarak Sayın Avukat Hakan KARAKAYA'yı tayin etmiştir. 13 Mart 2025 tarihinde görülen bir sonraki duruşma sonrasında tüm süreçlerin denetlenebilmesi açısından bir sonraki duruşma, mahkeme başkanı Sayın Metin ÖZDEMİR tarafından Haziran 2025 tarihine atanmıştır.

Şu ana kadarki süreçte, hukuki süreçlere zarar vermemesi açısından bu bilgileri ve firma belgelerimizi detaylı olarak sizle paylaşamadık. Bundan sonraki süreçte en şeffaf şekilde her aşamayı sizle paylaşacağız.

FİRMAMIZ TARAFINDAN YAPILAN İADELER

Firmamız bir yıllık süreçte birçok iade işlemi gerçekleştirmiştir. Hepsinin dekontlarına buradan ulaşabilirsiniz. Firmamız, sadece tur paralarını ödemekle kalmamış, hukuki bir zorunluluğu olmamasına rağmen birçok katılımcının kişisel ulaşım giderlerini de ödemiştir. Turlar İstanbul hareketlidir. Bu nedenle katılımcıların şehir dışından İstanbul'a varışları, kendilerine bağlıdır. Hiçbir firma, iade sürecinde bu kişisel harcamalara karışmaz. Ancak biz iptal süreçlerinde, katılımcılarımızın tek bir kuruş bile zarar etmelerini istemedik ve bilet paralarına kadar ödedik. Dekontlarda bunun kanıtlarını görebilirsiniz.

İade süreçlerinde bu kadar hassas ve yardımcı davranmamıza rağmen, şirketimiz hiç iade yapmamakla suçlanmıştır. Şirketimizin %50 hissesine sahip olan, Genel Müdür unvanı bulunan, yetkili imza sirkülerine sahip olan Adem Bekdemir, yapılan tüm iadeleri görebilmektedir. Ancak buna rağmen şirketimizin iade yapmadığını, tur paralarının Olcay Kocabıyık tarafından alınıp yurt dışına kaçırılacağını iddia etmiş ve tüm sürecin bu sıkıntılı hale gelmesine sebebiyet vermiştir.

Firmamızın bir yıllık süreçte yaptığı iade tutarları şu şekildedir:

- TL Bazında İade: 5.268.000 TL

- Dolar Bazından İade: 14.190 $

- Euro Bazında İade: 39.990 €

Güncel kura göre TL bazında yaklaşık 7.388.000 TL(Yedi Milyon Üç Yüz Seksen Sekiz Türk Lirası) iade yaptığımız dekontlardan görülmektedir. Bu kadar yüksek tutarda iade yapan bir firmanın, dolandırıcı olduğu iddia edilmiştir. Dekontlar üzerinden tüm iadeleri tek tek hesap edebilirsiniz ve gerçekliklerinin teyidi için kontrol sağlattırabilirsiniz.

İade Dekontları İçin Tıklayınız

ŞİRKET ORTAKLARININ BU SÜREÇTEKİ TUTUMLARI

Bu süreçte şirketin iki ortağı bulunmaktadır. Tüm detayları şeffaf şekilde tarafınıza sunuyoruz.

2022 yılında Olcay Kocabıyık, hiçbir bedel almadan şirketin %50 hissesini arkadaşı Adem Bekdemir'e devretmiştir. Aralarındaki sözlü anlaşmaya ve dostluğa dayanarak hiçbir bedel almadan bu hisse devrini gerçekleştirmiştir. İki ortak da eşit derecede hak ve yetki sahibi olmuş, imza sirkülerlerini bu şekilde çıkarmışlardır. 

Firmamız 2022 yılında Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında üst üste 4 ay otobüslü Avrupa turları çıkarmış, iki yüzden fazla konuğunu başarılı ile gezdirmiştir. Sonrasında Londra ve Fas gibi turlara devam edilmiştir.

2023 yılında da Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında üst üste Avrupa ve Fas turlarımız gerçekleşmiştir. Eylül ayında ise yaşanan vize sıkıntısı nedeniyle şirketimiz küçük bir kriz yaşamış, Eylül ayındaki programların iptali gerçekleşmiştir. Bu süreçte Adem Bekdemir sürece hiç dahil olmamış ve yardımda bulunmamıştır. İkamet ettiği Ankara'dan, İstanbul'daki ofise bile gelmemiştir. Tüm katılımcılarla direkt olarak Olcay Kocabıyık iletişim kurmuş, her bir yolcunun ücret iadesi eksiksiz ve güncel kur üzerinden sağlanmıştır. O süreçte iadelerle ilgili sosyal medyaya ve yargıya tek bir şikayetin bile yansımaması, bu durumun kanıtıdır.

Sonrasında 2024 yılında gezilerimiz yeniden başlamıştır. İki aylık Nisan - Mayıs döneminde bir Büyük Britanya(İngiltere, İskoçya, İrlanda), bir Londra Harry Potter, bir İspanya - Portekiz ve üç adet Mısır turumuz gerçekleşmiştir. Yani şirketimiz hala faal olduğunu kanıtlamıştır.

Yaz dönemine girilirken Schengen'de yaşanan randevu sıkıntısı ise yeni iptalleri doğurmuştur. Bu süreç de, tıpkı önceki gibi başarılı şekilde sonlandırılacaktı. Turu iptal olan konuklarımıza iadelere başlamıştık. Ağustos - Eylül döneminde Japonya, Mısır, Fas gibi vizesiz turlarımız ve Ekim döneminde İtalya, Londra gibi turlarımız gibi yeni turlarımız devam edecekti.

Ancak Adem Bekdemir'in kişisel sosyal medya hesabı üzerinden herkese açık şekilde paylaştığı yanıltıcı paylaşım, tüm iade süreçlerini de, şirketin gelecekteki organizasyonlarını da sıkıntıya soktu.

O süreçte yolculara bilgi veren ve iade yapan Olcay Kocabıyık'ın hiç iade yapmadığını ve tur paraları ile yurt dışına kaçacağını iddia etti. Ancak bunu iddia eden kişi olan Adem Bekdemir, kendisi yurt dışına gitti ve altı ay boyunca hiçbir şekilde görülmedi.

Bu süreçte Olcay Kocabıyık iadelere devam etti. Şirketin maddi durumunun zorda kalması nedeniyle kendi kaynaklarını kullanarak süreci bir süre daha devam ettirebildi. Ancak gelecekteki turların, yolculardan gelen iptal talepleri nedeniyle iptal edilmesi işleri daha da zora soktu.

Bu süreçte yolcu şikayetleri sonucunda Olcay Kocabıyık, çağrıldığı her ifadeye gitti ve savcılıklarda ve SEGBİS duruşmalarında savunmasını verdi. Ancak Adem Bekdemir, yurt dışında olduğu ve tüm iletişim kanallarını kapattığı için hiçbir ifadeye gitmedi. Hatta adresinde bulunamadığı için, güvenlik kuvvetleri Samsun'da ikamet eden ailesine ulaştılar. Ailesi, Adem Bekdemir'in Fas'ta çalıştığını ifade olarak sundular.

Bu süreçte Adem Bekdemir, şirket hesabından kendi kişisel avukat giderleri için çeşitli transferler yaptı. Şirketin Fas yatırımı olarak ayırdığı 5.000 Euroluk bütçeyi, iadeler için vermedi. Olcay Kocabıyık, Fas için ayrılan yatırımın acelesinin olmadığını, o para ile yolculara iade yapılması gerektiğini belirtti. Ancak Adem Bekdemir, bu bakiyeyi şirkete vermedi ve Fas'a götürdü. Orada yaptığı işlemlerle ilgili şirkete hiçbir bilgi vermedi.

Bu süreçte İstanbul Şişli'de bulunan ofisimizde çeşitli sıkıntılar yaşandı. Bir personelimiz, iki defa fiziksel saldırıya maruz kaldı ve çok sayıda tehdit aldı. Çeşitli icra süreçleri de eklenince, mülk sahibi ile sıkıntılar yaşandı ve haberimiz dışında tabelamız indirildi. Yolcularımızla olan iade süreçlerimizi daha sağlıklı sürdürebilmek için yeni bir ofise geçme durumumuz oldu. Ancak Adem Bekdemir, yeni adres değişikliği için imza vermedi. Hem Olcay Kocabıyık'ın, hem muhasebeci Doğan Beyin, hem ofis ortaklarının çeşitli talep ve açıklamalarına rağmen, bu önemli konuda imza atmayı reddetti ve şirketin daha da zorda kalması için bu fikrinden vazgeçmedi. Bu nedenle yeni bir fiziksel ofise geçemedik. Çeşitli postaların ve evrakların teslimatı açısından Beylikdüzü Skyport'ta bir sanal ofis kiraladık. Adem Bekdemir'in, adres değişikliği için onay vermemesi nedeniyle o tarihten bu yana fiziksel olarak ofis kullanamıyoruz.

Bu süreçte Olcay Kocabıyık, Adem Bekdemir'e süreçleri sabote etmemesi, destek olmuyorsa da en azından köstek olmaması için çağrılarda bulundu. Ancak Adem Bekdemir, aldığı yanlış yönlendirmeler neticesinde hiçbir işleme onay vermedi. Bunun zararını da hem şirket ortakları, hem şirket, hem iş paydaşları, hem de iade bekleyen katılımcılarımız görmüş oldular.

ŞİRKETİN HUKUKİ SÜREÇLERİ

Şirketimiz şu anda ortaklar arasında ticaret mahkemesi sürecindedir. İade sürecinde Olcay Kocabıyık, imkanlar doğrultusunda şirketi ayakta tutmaya çalışmıştır. Kalan iadelerin tamamlanabilmesi için yeni programlar duyurulmuş, ancak sosyal medyadaki olumsuz yorumlar neticesinde bunda başarıya ulaşılamamıştır.

Olcay Kocabıyık, araştırmaları sonucunda şirketin nefes alabilmesi ve kalan konuklarına yardımcı olabilmesi için konkordato sürecini başlatmak istemiştir. Bu doğrultuda 2024 döneminde tüm konuklarımıza konkordato bilgilendirmesi yapıldı. Ancak konkordato işlemi, tahmin edilen süreçte başlatılamadı. Bunun üç temel nedeni var. Çeşitli katılımcılar, talep edilen bilgileri geç beyan ettiler. Şikayetler doğrultusunda Ocak 2025 tarihinde şirketin yetki belgesi iptal edildi. Bu belge olmadan turistik gezilere devam edilemedi. İptale itiraz süreci başlatıldı. Yetkili mahkeme tarafından konkordatoya onay verilebilmesi için, şirketin borçlarını ödeme projesinin inandırıcı ve sağlam olması gerekmektedir. Ek olarak şirket genel müdürü Adem Bekdemir'e hiçbir şekilde ulaşılamadı. Şirketin konkordato, iflas, tasfiye gibi her türlü sürecinde resmi olarak iki ortağın da onayı gerekmektedir. Ancak basit bir adres değişikliği işlemi için bile imza vermeyen Adem Bekdemir'e ulaşılamamış, bu süreçler rahatsız edici seviyede uzamak zorunda kalmıştır.

Konkordato sürecinin henüz başlamamasının nedenleri bu şekildedir.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Kalan iade süreçlerinin tamamlanması, içinde bulunduğumuz süreç nedeniyle yakın zamanda mümkün görünmüyor. Firmamız, her fırsatta kalan ödemelere sadık olduğunu ve bu uğurda çaba göstereceğini beyan etmiştir. Bu konuda hiçbir değişiklik bulunmuyor.

Önce eksikleri ve sıkıntıları gidererek konkordato başvurusunu yapmaya çalışacağız. Şirket ortakları arasındaki hukuki süreç, bu konuda belirleyici olacak. Süreç uzasa da, her hak sahibinin alacağını kayıpsız ve güncel kur üzerinden alabilmesi için tüm süreçlere devam edeceğiz. Şirketin bozulan imajı, ticari geleceğini tabii ki olumsuz etkileyecektir. Bunun farkındayız ve hak sahiplerine yardımcı olabilmek için bunu da hesaba katarak ek arayışlar ve projeler üzerinde çalışmaktayız.

Şirketimizin bilinçli olarak iade yapmadığını düşünen katılımcılarımız var. Ancak bu sayfada sunduğumuz dekontlar, iade konusunda ne kadar hassas olduğumuzun kanıtıdır. Ek olarak birçok katılımcımız, şirketimize icra ve haciz başvurusu yapmıştır. Borcumuzu kabullendiğimiz için hiçbir icra başvurusuna itiraz etmedik ve bu icraların resmen kesinleşmesini sağladık. Şirketimizin uzun süredir aktif varlığı bulunmadığı için bu icralar maalesef sonuç vermedi. Aksi halde size kasten sunulmayan bir varlık veya kaynak olsa, resmi makamlar tarafından buna el konulurdu.

ŞAHSİ BEYANIM (OLCAY KOCABIYIK)

Yukarıdaki bilgilendirmeyi ben hazırladım ve üçüncü göz anlatımı ile bildirmek istedim. Bu kısımda ise şahsi beyanımı paylaşacağım. Bu konuda oldukça geç kaldım ve hatalıyım. Kendimi savunmakta oldukça geç kaldım ve unutulmayacak derecede zor günler geçirdim. Tek ricam, çeşitli katılımcılarımızın bana duydukları öfkeyi bir anlığına kenara bırakarak bunları okuması ve ekte sunduğum belgeleri incelemeleri. Belgeleri ve bilgileri inceledikten sonra gerçekliklerini teyit ettirebilirsiniz. Ardından istediğiniz şekilde düşünebilir ve yargıya varabilirsiniz. Açılmayan belge ya da link olursa kontrol edip sorunu çözeceğim.

Burada yazdıklarımı tamamen kendi inisiyatifimle paylaşıyorum. Aileme ya da avukatıma danışmadan bunları yazdım. Büyük ihtimalle çevrem bana "Şunu yazmasaydın, o kadar detay vermene gerek yoktu, şu yazdığın kısım başını ağrıtabilir, bu kısım insanları ilgilendirmez" diyecektir. Bunların da farkındayım. Ancak amacım sadece eksiksiz şekilde artık herkes her şeyi bilsin isteğimdir.

 

Haziran 2024’den bugüne kadar sadece insanlara yardımcı olmak için çalıştım ve her şeyimi feda ettim. Buna rağmen günün sonunda dolandırıcı, yalancı, sahtekar olarak anıldım. Birçok kişi de şu an böyle görüyor. Belge sunmamın nedeni de bu. İnsanları artık cümlelerimle ikna edemem. Masum olduğumu kanıtlamak için yeterince dil döktüm. Ama insanlar güvenmiyor. Kimseye kızamam bu konuda.

 

Şirketi sayısız emekle çok güzel yerlere getirdik. Tüm bu süreçlerde gece gündüz çalıştım. Parayı bir kez bile düşünmedim. Sadece insanları mutlu etmeyi, bol bol gezdirmeyi hayal ettim. Zaten parayı biraz önemsesem, bugün bu durumda olmazdım. Her rica edene indirim yaptık. Her ödeme kolaylığı isteyene kolaylık sağladık. Keyfi şekilde bir gün kala iptal eden yolcuya bile kesintisiz iade yaptık. Birçok genci ücretsiz gezdirdik. Piyasada fahiş fiyatlar boy boy yer edinmişken, biz 13 bin liraya 15 günlük Avrupa turu yaptık. Onda bile çoğu kişiden 11 veya 12 bin lira aldık. Bunun sayısız şahidi var.

 

Geçen yaz böyle bir sıkıntı yaşadık ve iadelere başladık. Turların iptal olması en çok bize zarar verir her zaman. Buna rağmen kendi zararımızı düşünmeden bir an önce yolcularımıza iade yapmaya başladık. Bu süreçte ortağım Adem’le devam eden bir gerginliğimiz vardı. İptal duyurularından önce telefonda bir tartışma yaşamıştık ve öfkesini kontrol edemeyerek bana ağır küfürler etti. Ardından tehditler savurdu. Bana küfür ettiği için konuşmaya devam etmeyeceğimi söyledim ve telefonu kapattım. Savcılık izin verirse, operatör tüm bu konuşma kayıtlarını kelimesi kelimesine sunacaktır.

 

Sonra da iade süreçleri başladı. Bu süreçte tüm nezaketimize ve yardımlarımıza rağmen bunu zayıflık olarak gören ve bize hiç hoş davranmayan yolcularımız oldu. Ancak yine de yolcularımızın çok büyük bir kısmı nezaket ve anlayışla karşıladı bu iptal sürecini.

 

Bu süreçte tacize varan mesajlar aldık. Adem de bu tarz bazı mesajlar aldı ve çeşitli konuklara hakaret etti. Bu konuklar bana ekran görüntüsü attılar. Adem bu stresi kaldıramamış olacak ki, önceki bireysel tartışmamızın ve soğukluğun da etkisiyle bana ağır bir iftira atarak şirketi bir uçuruma sürükledi.

 

Onu dolandırdığımı, şirketin paralarını alarak yurt dışına kaçacağımı iddia etti. Hiç kimseye iade yapmadığımızı iddia etti. Hiçbir yetkisinin olmadığını iddia etti. Benim ve şirketin hesaplarına tedbir/bloke konulmasını, bana da yurt dışı çıkış yasağı verilmesini talep etti. Bu talebin hemen ardından da kendisi Temmuz 2024’de kimseye haber vermeden ve telefonlarını kapatarak Fas’a gitti. Ocak ayına kadar dönmedi. Ocak ayında dönme sebebi de büyük ihtimalle Fas’ın tek seferde en fazla altı ay kalmaya izin vermesidir.

 

Sosyal medyada paylaştığı asılsız ve yanıltıcı paylaşım herkesi strese sürükledi. Zaten insanlar turları iptal olduğu için üzgündü ve iadelerini bekliyorlardı. Bir şirket ortağının böyle açıklama yapması, işleri olduğundan daha kötü gösterdi ve toplu bir endişe doğdu.

 

Aylar sonra turu olan(üstelik bazıları vizesiz) yolcular bile korktular ve iptal etmek istediler. Vizesiz turlarda katılımcı sayıları, yetersiz seviyelere düştü ve onlar da iptal oldu. Böyle olunca şirketin tüm gelirleri kapandı ve zarar daha da büyüdü. İadeler bir noktada durdu.

 

Şimdi işin belge kısımlarına gelelim.

 

Adem, iade yapılmadığını ve yurt dışına kaçtığımı iddia etmişti. Bu iddiasını sunmadan önce de, sunduğu dönemde de, sunduktan günler ve haftalar sonra da şirketimizin iadeleri devam etmişti.

 

Her şeye yetkisi ve erişimi bulunuyordu. Şirket hesabındaki hareketlere bakarak bile bizim ne kadar çok iade yaptığımızı görebiliyordu. Bunca iade işlemini gördüğü halde, bizim iade yapmadığımızı iddia etti ve insanları telaşa sürükledi.

 

Hesaplara erişimi olmadığını iddia etti. Peki o halde avukatı Zaferullah Yıldırım’a şirket hesabından iki defa nasıl para transferi yaptı?

 

İşlemlerin dekontu için tıklayınız.

 

İadelere ayırmamız gereken paraları, şahsi işlemi için avukata yolladı. Defalarca rica etmeme rağmen, Fas için ayırdığımız parayı iadeler için vermedi. Yolcularımıza iade yapıyoruz, ne kadar çok insanın işlemini erkenden bitirirsek o kadar iyi olur dedim. Paranın yanında olmadığını, yanında olsa bile iadeler için vermeyeceğini yazılı olarak WP üzerinden bildirdi.

 

İlkbahar döneminde pandemide rahmetli olan babamdan miras kalan İstanbul Esenyurt’taki dairemi sattım. Parası alıcı tarafından QNB Finansbank - Enpara hesabıma aktarıldı.

 

Ev satışından gelen paramın dekontu için tıklayınız.

 

Yaz başında evlendim. Ancak şirketin iade ve iptal süreçleri ve çeşitli zararları nedeniyle düğün yapmadık, yeni eşyalar almadık, eşimle birlikte kullanılmış eşyaların olduğu bir ev kiraladık. Bu süreçte eşim anlayış gösterdi.

 

Ancak ondan gizlediğim bir durum oldu. Ben ev satışımdan gelen paramı, şirkete aktardım ve şirketin zararlarını kapatmaya çalıştım. Sadece iadeler için değil, çeşitli tur zararları için de cebimden ödemeler yaptım. Örneğin Mısır turumuzda yerel araç zamanında gelmedi ve dönüş uçağımız kaçtı. Cebimden 380 bin lira ödeyerek aynı güne yeni bir uçuş aldım. Her şeyimi yolcular için harcadım. Bu süreçte Adem’in ise tek bir kuruş bile katkısı olmadı. Sadece ortamı gerdi, stresi arttırdı.

 

Ev param ve birikimlerim yetmeyince kendi adıma Enpara ve Akbank üzerinden iki ihtiyaç kredisi çektim. Bununla da yetinmedim, annemin üstüne Garanti Bankası ve Akbank üzerinden iki kredi daha çektim. Hepsini şirkete aktardım.

 

15 Mart 2023 - 15 Mart 2025 arasındaki iki yıllık süreçte şirkete şahsi hesaplarımdan aktardığım 5.143.000 TL(Beş Milyon Yüz Kırk Üç Bin TL) bulunuyor. Bu kadar para göndermişim TL olarak. Ve ben bunu yaparken, Adem’in iddiaları sebebiyle insanlar benim şirket paralarını alarak keyif çattığımı, yurt dışına çıktığımı düşünüyorlar.

 

Yaptığım transferlerin dekontları için tıklayınız.

 

Bu süreçte çektiğim kişisel kredileri ödeyemedim ve bankalarla hem ben, hem de annem icralık olduk. Yıllardır tek bir faturamı ya da kart borcumu geciktirmeden ödeyerek yükselttiğim kredi puanım dibe düştü.

 

Bu süreçte ev kiramı da ödeyemediğim dönemler oldu. Çünkü elime geçen her bakiyeyi, yolcularımıza aktardım.

 

Bu süreçte ev sahibimden iki noter ihtarnamesi aldım. Kendisinin izni sonrasında o belgeleri de burada paylaşacağım.

 

Düşen kredi puanımla ilgili belge için tıklayınız.

Bu hafta içi ayrıntılı rapor da sunacağım, ilgili makamdan teyit edebilirsiniz.

 

Çektiğimiz kişisel krediler nedeniyle bankalarla icralık olmamızı gösteren belgeler için tıklayınız.

 

Bu süreçte gerçekten dolandırıcı olsam, neden yurt dışına kaçmayayım? Neden kredilerimi kapatmayayım ve kiramı ödemeyeyim? Banka borcu icraya devredilince borç, ek masraflar nedeniyle yaklaşık %30 artıyor. Gerçekten iddia edildiği gibi dolandırıcı olsam ve paraları kendime alsam, neden banka borcumun bu şekilde artmasına müsaade edeyim? Türkiye’de yaşıyorum ve bu borçlar her şeyimi kısıtlıyor. Neden bile bile kendimi bu zorluğun içine atayım?

 

Bu süreçte konuklarımızın güvenini kıran ve bana inanmamalarına neden olan birkaç konu yaşandı.

 

Eşimle gittiğim beş günlük İtalya ve iki günlük Hollanda seyahatleri… Herkes eşimin sosyal medya hesabından o gezinin fotoğraflarını alıyor ve birbiri ile paylaşıyor. Söylentiler de doğal olarak büyüyor. Olcay sizin paralarınızı eşiyle yiyor diyerek çeşitli söylemlerde bulunanlar oldu. İnsanlar da doğal olarak bu duruma tepki gösterdiler.

 

Peki işin gerçek yüzü neydi? Bunu da defalarca anlattım ama kimse inanmadı. Şimdi belgeleri ile son kez burada yazılı olarak paylaşacağım.

 

O dönem eşimle tanışmamızın üzerinden henüz bir yıl geçmişti. Evlendik ve bu süreçler nedeniyle düğün bile yapmadık. Kendisine bir takı bile alamadım. Anlayış gösterdi ve beni hiç sıkmadı bu konuda. Nisan ayında, İzmir için iki vize randevusu bulmuştuk ve Temmuz ayına vize almıştık. Tüm bu sıkıntılar başlamadan önce.

 

Temmuz ayı geldiğinde vizeyi kullanmak istediğini, benle tanışmadan önce aldığı bir İtalya vizesini deprem nedeniyle kullanamadığını, şimdi bu vizeyi de kullanmazsa gelecekteki başvurularının sıkıntı yaratabileceğini söyledi.

 

Ben de ona şu an maddi olarak müsait olmadığımı, iade süreçlerinde olduğumuzu, bir seyahate kaynak ayıramayacağımı söyledim. Bunun üzerine kendisi, kişisel Garanti Bankası hesabından 80 bin lira tutarında kredi kullanacağını, bu paranın bir hafta için gayet yeterli olabileceğini, kredi taksitlerini de eğer biz zorda kalırsak annesinin ve abisinin ödeyeceğini söyledi.

 

Kendi kişisel kredisi olduğu ve inisiyatifi onda olduğu için kendisine bu konuda karışmadım. Sonuçta yeni bir birliktelikti ve düğün de yapmadığımız için bu konuda kendisine karışma hakkım olmadığına kanaat getirdim.

 

Kullandığı kredi ile ilgili belge için tıklayınız.

 

Daha sonra beş gün İtalya, iki gün Hollanda ziyaretinde bulunduk. Bu süreçte ben telefon ve bilgisayarımı yanımda bulundurdum ve çalışmalarıma orada da devam ettim. Eşim de kişisel hesabında doğal olarak fotoğraflar paylaştı. Hesabında birçok yolcumuzla takipleşiyordu. Yani bu seyahat gizli değildi. İnsanların parası ile gezmek gibi bir ahlaksızlık yapsak, herhalde gizli kalmasını isterdim ve ona "fotoğraf paylaşma, başıma bela açılabilir" derdim. Ama bunu düşünmedim. Çünkü kendi kredisi, kendi parasıydı. Hiçbir zaman harama el sürmedim. Kimsenin parası ile keyif çatmadım.

 

Ailemi, yuvamı yıkacağını bildiğim halde, yalnız annemin bile zor günler yaşayacağını bildiğim halde ben elimdeki avucumdaki her şeyi yolcularıma ve şirkete verdim. Bunu yapan birinin, yolcuların parasıyla yurt dışında gezdiği iddia edildi ama.

 

Ben İtalya’ya daha önce 17 defa gittim. Neredeyse Avrupa’da görmediğim yer kalmadı. 2012 yılında üniversitede öğrenciyken trenlerle Avrupa’yı gezmeye başladım. Her yeri kendi çabamla, burslarımla, biriktirdiğim paralarımla gezdim. Okul sonrasında da insanların da seyahate daha kolay ulaşabilmesi için uygun şartlarda bu gezileri düzenledim. Yani bir İtalya gezisi için kimsenin parasını kullanacak kadar ahlaksız biri değilim.

 

Hastası olan yolcularımız vardı, kaza geçiren yolcularımız vardı, altın bozup tura kayıt olan yolcularımız vardı. İşte bu yüzden ben her yolcumuza yardımcı olmak için elimdeki avucumdakini kullanıp tek başıma iadeler yaptım.

 

Bu süreçte sayısız tehdit telefonu aldım. Hakaretler, küfürler, iftiralar… Kapına tahsilatçı göndereceğim diyenler, beddua edenler… Yazılanların ekran görüntüsünü buraya atsam, "Neden şikayet etmiyorsun, bir ton tazminat alırsın" diyenler olacaktır. O denli suç sayılabilecek şeyler yazanlar var. Ama bir kişiyi bile şikayet etmedim. Hakkımda iftiralar yayan ve şirketi bu hale sokan Adem konusunda bile şu ana kadar böyle detaylı açıklama yapmadım. Çünkü tek ama tek düşünce vardı aylardır aklımda. Kalan yolcuların bir şekilde iadesini yapmak.

 

Hakkımı aramayıp sessiz kaldıkça insanlar da doğal olarak beni suçlu sandılar. Bu süreçte kendi açımdan pasif kalarak büyük bir hata yaptım.

 

Yasa dışı paneller üzerinden annemin, teyzemin, teyzemin eşinin bile telefonunu arayıp tehdit edenler oldu.

 

Eşimi gecenin bir yarısında erkek yolcularımız bile rahatsız ettiler. Üstelik bunlar evli kişiler ve bir adap bilmeleri gerekirdi. 10 aydır artan şekilde korkunç bir yükün altındayım ve tek yaptığım hala insanları düşünmek, bir çare üretebilmek…

 

Ama her açıdan yolum kapatıldı. Kimi zaman ortağım, kimi zaman adli süreçler her aşamada benim yolumu zorlaştırdı.

 

Yılbaşına Japonya turu koydum. Birkaç yolcu ilgilendi. O turdan çok umutluydum. Çünkü o tur çıksa ve yeni yolcularla paylaşımlar yapsam, şirket tekrar güven kazanacaktı ve 2025 programlarımız devam edecekti. Biz de bu sayede kalan iadeleri tamamlayabilecek ve şirketi eski günlerine döndürecektik.

 

Ancak yolcular sosyal medyadaki yorumlar nedeniyle endişe ettiler. Hatta bir yolcuya şunu bile teklif ettim. "Tek siz de olsanız sizi gezdirelim, tüm ödemeyi de tur bittikten sonra Türkiye’ye dönünce yapın" dedim. Böylece endişe duymamasını sağladım. Ancak o da katılım sağlamadı. Eşim o dönemde en azından biz gidelim, yılbaşı içeriği çek, sayfayı tekrar canlandırırsın dedi. O seyahati karşılayacak durumum yoktu ama. Eşim aktarmalı gidiş dönüş 18 bin liraya Çin firması ile uçuş buldu ve kredi kartı ile ödedi. Bol bol içerik çektim. Ancak oradayken TÜRSAB belgemizin iptal edildiğini öğrendim. Onun itiraz sürecine başladık ve itiraz olumlu sonuçlanmazsa, yeni turları çıkarmamız mümkün olmayacaktı. Bu nedenle paylaşımları yapamadım bu konu çözülene kadar.

 

Döndükten sonra da tehdit telefonları devam etti ve eşim bile defalarca karakola çağrıldı. Çok sayıda ifade verdik. Direkt şahsıma dört dava açıldı. Biri bilişim dolandırıcılığı, biri de nitelikli dolandırıcılık. İki davayı da ben kazandım ve dava açan konuklarımız maalesef bir de ekstra mahkeme masrafına girdi. Çünkü hesap hareketlerimden de, iş belgelerimizden de söylediklerimin doğru olduğu ortaya çıkıyordu.

 

Geriye iki şahsi mahkemem kaldı. Onlar da aynı şekilde nitelikli dolandırıcılık üzerine. Birinin ilk duruşmasını sağlık sorunlarım nedeniyle ve avukatımın aynı gün Yalova’da başka bir duruşması olması nedeniyle kaçırdım. İkinci celse Temmuz ayı başında olacak. Diğeri de bu hafta. Buralarda da aynı şekilde savunmamı vereceğim. Çünkü tüm mali geçmişim ve bu süreçte nasıl özveri ile çalıştığım, her kaydımdam belli oluyor.

 

Ben zaten hala yolcularımızın iade alabilmesi için çalışıyorum. Ama ben bunu yaparken yolcularımızın ekstra dava masrafına girmelerine onlar adına üzülüyorum. Çünkü ben bir yere kaçmadım, gitmedim. Hala onlar için çalışıyorum.

 

Eşimle aile birliğimiz, bu huzursuzluklar nedeniyle yıkıldı ve ona danışmadan tüm birikimimi bu işe harcadım. Bu nedenle kendisiyle de boşanıyoruz. Bu ayın 25’inde de onla duruşmamız var. Çünkü bu süreçte ona da haksızlık ettim birçok bilgiyi saklayarak. Ayrıca şirketin durumu nedeniyle, sorumluluk ben ve Adem’de olmasına rağmen bir kadın olarak çok çirkin ve rahatsız edici mesajlar, telefonlar alıyor. Bu nedenle bu birlikteliği de sona erdirmek durumunda kaldık.

 

Yaşadıklarım sebebiyle psikiyatrik ilaçlara başladım ve kalp sorunu yaşıyorum. Her şeyi içime attım ve sağlığımdan, aile huzurumdan, itibarımdan, evimden, tüm birikimimden oldum.

 

Ancak ne olursa olsun devam edeceğim ve insanların mağdur olmaması için çalışmaya devam edeceğim. Şahsıma yapılan hakaret, tehdit ve küfürlere karşılık vermeyeceğim. Çünkü insanları anlayabiliyorum bu süreçte. Kin güden veya kişisel hesaplaşmalar peşinde koşan biri değilim. Ancak annem, diğer aile üyelerim, boşanma sürecinde olduğum eşim herhangi bir huzur kaçırıcı tehdit veya muamele ile karşılaşırlarsa, avukatımız Kürşad Bey ivedilikle gerekli maddi manevi hukuki süreçlere başlayacaktır.

 

Bir yolcumuz bana şu şekilde mesaj atmış: "Seni tanıyan insanlar aslında iyi çocuktu, düzgün çocuktu, nedense sonradan böyle oldu. Sahi ne oldu da böyle oldun sen? Ne değişti de dürüst bir insandan insanların parasını vermeyen sahtekar bir insana dönüştün? "

 

Bu mesajı bugün aldım ve beni çok etkiledi. İnsanın hayatı ne kadar kolayca lekenebiliyormuş. Ben değişmedim. Ben hala aynı kişiyim. Bu süreçte yanımda olan yakın dostlarım "Senin yerinde olsam çoktan intihar etmiştim" dediler kaç defa. Ama ben hiçbir zaman kaçmayı bir kurtuluş olarak görmedim. Ne intihar, ne de yurt dışına kaçma… Hepsi benim için aynı derecede korkakça. Hiçbir zaman haram yemedim ve bundan sonra da yemeyeceğim. Şirketin işlerini düzeltememe ihtimalini de göz önüne alarak, sizlere yardımcı olabilmek için ek arayışlar ve projeler üzerinde de çalışıyorum.

 

Bu sayfaya daha fazla belge ve bilgi ekleyeceğim. Hepsini yetiştiremedim ve bazılarını bankadan almam gerekiyor. Güncel olarak paylaşacağım hepsini. Eksik veya hatalar olabilir. Eğer öyle bir durum varsa hemen düzeltirim. Paylaştığım her bilgi ve belgeyi, bankalardan ve devlet kurumlardan teyit edebilirsiniz.

 

Ek olarak her katılımcıyı sırayla tek tek arayacağım ve sesli olarak herkesle görüşeceğim. Hiçbir sorumluluktan kaçmadım. Ancak tek başıma zor yetişebiliyorum, zamanımı alabiliyor.

Sayfada açılmayan link veya dosyalar olabilir. Uzun bir metin olduğu için hatalar olabiliyor. Tek tek kontrol edip eksik ya da hata varsa düzelteceğim.

bottom of page